Bilgi Üniversitesi’ndeki 18 milyon dolarlık dolandırıcılıkta 375 milyon liralık ceza

Türkiye’de, ‘özel okul sektöründe yaşanan en büyük dolandırıcılık’ olarak anılan olayla ilgili davada karar çıktı.

Bilgi Üniversitesi’ni 18 milyon dolar dolandırmakla suçlanan, bugünkü kurla 505 milyon TL’ye denk gelen dolandırıcılıkta, dönemin Bilgi Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Rıfat Sarıcaoğlu ile birlikte 5 sanığa 4 yıl 2’şer ay hapis, 75’er milyon TL de adli para cezası verildi.

Halk TV’den Dinçer Gökçe’nin haberine göre, olay 9 yıl önce yaşandı. Okulun o dönemki sahibi ABD’li şirket Laureate Education’ın merkezinde de krize neden oldu. İstanbul 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 79 sayfalık gerekçeli kararına göre 18 milyon dolarlık vurgunda üniversitenin çözülmesi gereken 3 temel sorun bulunuyordu. Bunlardan ilki, Elektrik Üretim A.Ş.’ye (EÜAŞ) ait Eyüp’teki kampüs binalarının kullanımı için sürenin uzatılması, ikincisi okula ait Adana’daki araziye meslek yüksekokulu yapılmasına izin verilmesi, üçüncüsü ise üniversite bünyesinde tıp ve diş hekimliği fakültelerinin açılması için gerekli onayların alınmasıydı.

Bir dönem üniversitenin iletişim müdürü olarak çalışan Nur Sarıkaya, Mütevelli Heyet Başkanı Rifat Sarıcaoğlu’na, sorunlarını çözebilecek bir kişiyi tanıdığını söyledi. Hükümet nezdinde güçlü bağlantıları olduğu kaydedilen Merih Berkan Yaşar ile görüşülmesine karar verildi. Sarıcaoğlu, Yaşar ile AK Parti Genel Merkezi’nde görüştü. Birkaç görüşme sonrası Yaşar, Sarıcaoğlu’na özetle, “EÜAŞ ile imzalanan protokolü uzattırabilirim. Hükümete ve bakanlığa ‘sempatik’ görünmek gerekir. Referans oluşturmak için de TEMA Almanya Vakfı’nın başlattığı ‘Yeşil Türkiye Projesine’ 500 bin metrekarelik bir alanda ağaç dikimi yapılmak üzere bağış yapılması gerekir” dedi.

PARA BİREYSEL HESABA GİTTİ

Yaşar, bağış bedelini ise 25 milyon dolar olarak ifade etti. Taraflar arasında yapılan ‘pazarlık’ sonrası anılan tutar 18 milyon dolara indirildi. Sarıcaoğlu, an be an gelişmeleri ABD’deki merkeze raporladı; onaylar alındı. Üniversitenin mütevelli heyeti 28 Ekim 2014’te toplanarak bağış için karar aldı. Bu toplantıdan 3 gün sonra da para, TEMA Almanya Vakfı’nın gönderdiği hesaba gönderildi.

Ancak aynı gün, TEMA’nın hesabına gönderilen para ‘yanlışlık olmuş’ denilerek, bu süreçte ‘danışman’ olarak görevlendirilen Merih Berkan Yaşar’ın kişisel hesabına aktarıldı. Anılan paranın Yaşar’ın hesabına aktarılması için Sarıkaya’nın, o gün usulsüz bir takım işlemler yaptığı öne sürüldü.

Para Yaşar’ın hesabına geçtikten sonra, çözüm bekleyen sorunlarla ilgili ise gelişme olmadı. Rifat Sarıcaoğlu (63) 2 Kasım 2016’da görevinden istifa etti; 8 Kasım’da ise Merih Berkan Yaşar (75), Nur Sarıkaya (48) ile TEMA Almanya Vakfı’nın dönemin başkan ve başkan yardımcısı olan Cengiz Hayati Önel (65) ile Gülay Yaşın (55) hakkında suç duyurusunda bulundu. Bir süre sonra YÖK de, suç duyurusunda bulundu. Ortaya çıkan yeni belgeler sonrası Sarıcaoğlu da sanık konumuna geldi.

4 YIL 2 AY HAPİS 75’ER MİLYON TL DE ADLİ PARA CEZASI

Yapılan yargılamada sanıklar suçlamaları kabul etmedi. Yaşar, hesabına gelen para ile 7 bölgede ağaç dikimi için sözleşmeler yaptığını söyledi. Yaşın ve Önel ise, olay ile bir ilgilerinin olmadığını kaydetti. Sarıkaya ise, paranın Yaşar’ın hesabına aktarılması talimatını Sarıcaoğlu’ndan aldığını söyledi. Sarıcaoğlu ise ifadesinde olayla ilgili İspanya ve Londra’da saatlerce sorgulandığını söyledi.

Yapılan yargılama sonrası mahkeme 5 sanığa da ‘dolandırıcılık’ suçundan ceza verdi. Her bir sanığa 4 yıl 2 ay hapis 75’er milyon TL de adli para cezası verildi. Yerel mahkeme kararını İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi de onadı. Karar 1 Haziran 2023’te kesinleşti. Kararın infazı için süreç başladı.

Öte yandan mahkemede dinlenen bir tanık ise ilginç bilgiler verdi. Bir dönem, Gülay Yaşın’ın özel şoförü olarak çalışan E. Ö. özetle “Gülay Yaşın, haftada 2-3 kez Melih Berkan Yaşar ve bu kişinin sevgilisi F. Y. Ç. ile görüşüyordu. Yaşar, Maserati marka araç kullanıyordu. Porsche marka aracını ise sevgilisi adına tescil etti. Gülay Yaşın, şu an ikamet ettiği evi nakit para ile aldı. Yaşar’ın kendisine para yardımında bulunduğunu söyledi. Yine Ekim 2014’te Göktürk’te bir ofis aldı. Ekim 2015’te ise annesi adına Göktürk’te bir daire aldı. Kasım 2015’te ise kardeşi Yaşın adına Ataşehir’de bir ev aldı. Daha önce annesinden borç para alan Gülay Hanım, 2015 yılı içinde annesine 150 bin TL para ve çok sayıda altın verdi” dedi. Yaşın ise, E. Ö.’nün kendisine husumet beslediğini söyledi.

AYM’YE GİTTİLER

Gülay Yaşın ve Cengiz Hayati Önel’in avukatı Ali Kemal Atçeken, kararın müvekkilleri yönünde hatalı olduğunu kaydederek “Karara karşı, yargılamanın yenilenmesi yoluna başvuruldu. AYM nezdinde bireysel başvurular yapıldı” dedi. Olayın hukuki bir ihtilaf olduğunu savunan Atçeken, “Müvekkillerin bu hukuki uyuşmazlık sebebiyle üniversitenin kurumsal kişiliği tarafından ibra edilmiş” ifadelerini kullandı. (HABER MERKEZİ)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir